Saturday 16 February 2008

unutulmaz gecelerimiz

19 ocak cumartesi
Ful yaprakları ve öncesinde yemek.

2 Şubat cumartesi
Şimdi Yada asla

8 Şubat cuma
city's caledon

12 şubat salı
sahil

14 Şubat perşembe
kordon, gloria, sahil

15 Şubat cuma
ulak

Wednesday 13 February 2008

kısmet

bu sabah biraz ara verdiğim bloga aklımda olanları aktarmak için yazacaktım.
sabah seni aptal mailleşme yüzünden üzdüğüme üzüldüm, hatta sinirlendim kendime fıtığım çoştu tüm sırtımı hissediyorum.
ben seni üzecek, kıracak bir hareket yaparsam senden daha çok üzülüyorum, kendime çok kızıyorum. bunun için özellikle dikkat ediyorum.

offffff (derin bir iç çekme)

neyse neyse ben yine sana söylemediklerime geleyim
aklımda bu satırları bloga girince okuyacağın geliyor, bu kısım sonrasını okuma lütfen :

bu kredi olayları beni çok geriyor. kaparo verdik ama hala caymayı istiyorum bir yandan.
senle geçireceğiz güzel anlarıi yapacağımız planları ertelemek durumunda kalıyorum, erteleme derken 1,5 - 2 yıl. nasıl bu felek anasını satayım, 2008 benim yılım olacak dedim bindi tepeme.
sen mi ev mi arasında çok gidip geldim. bir seçim değil tabiki ama kafamdaki en büyük kurtlardan birisi buydu. senle doyasıya yaşamak mı yoksa ileride pişman olacağımı hissettiğim için ev borcu mu?
hep senli hayaller kurarak kendimi ev konusunda ikna ettim. aklıma neler gelmediki birtanem.
annenlerin biricik kızısın , hayatlarını sana göre kurmuşlar , kim bilir senin için başka ne fedakarlıklar yaptılar. senin en iyi evlerde en iyi muhitte dert sıkıntı çekmeden yaşamanı arzu etmeleri çok doğal.
bu süreçte ayrılırız diye korkuyorum, yukarıdaki düşüncelerim hep bundan yazarken bile çok canım sıkılıyor. pufff yanlış anlama, parada pulda gözün olmadığını biliyorum ama bende ilk defa böyle bişeyin altına girecem. önceden zorunluluk yoktu ama şimdi zorunluyum kasmaya, değilse faizleri kartlar üstüme üstüme gelecekler. bu stresi sana hissettirmeden atlatabilirsem ne ala.
aklıma çoçukluğum geldi. bizimkiler kooperatif evi alacaklardı, ne kasıyorlardı. bizde onlar gibi kasyorduk, para pul hesapları bizim önümüzde yapılırdı, konuşulurdu.
eminim seninkiler sana bu tarz şeyleri hiç yansıtmamışlardır, bende öyle olabilecekmiyim yani çoçuğum para sıkıntısından bihaber büyüyebilecek mi ? yaşanılan sıkıntıları hissetmeden ona güzel bir dünya kurabilecek miyim çok düşünüyorum. ev işine erken girmek belki bu yüzden de mantıklı.

çok şey var aklımda ama kapatmam lazım

Sunday 3 February 2008

dün sana sarıldığımda

bu yazı 2 şubat cumartesi kağıda yazılmış, bugün siz blogseverlere :) sanki milyonlar takip ediyor ha ha ha :)) sunulmuştur...

------

bu sabah sanki dün çok sarhoşmuşum gibi uyandım
dün yaşadıklarım hayal miydi, gerçek miydi, düşünüyorum..
öptim mü seni, sarıldık mı, el ele mi tutuştuk...
hiç alkol almadım ama neyin sarhoşluğu bu...
sana saıldığım anlar hiç yok gibi, kaçıncı boyuta geçtim kim bilir

karanlıkta ay gibi parlıyan yanaklarını öptüğümü hatırlıyorum, çok tatlıydın :)

uçma diyorsun bana, ben basıl uçmam,
hayatımın aşkı
evrenin en güzeli
hayallerimin kızı
senle beraberken nasıl uçmam..

dün sana yalan söyledim
çok azda olsa aklımdan senle birlikte planlar geçti
evlenirsek ben giderim başka bölüme :)
artık müstakil, az katlı apartmanlara da bakıyorum
evet, geçti bunlar aklımdan

paylaşım fedakarlık benim için dünyanin en güzel duyguları
hayatimi sevdiğim(beni de seven) kişiye göre ayarlamak
bana zevkten başka bişey vermez diye düşünüyorum
aklımaki planlar, bence sonradan pişman olacağım kararlar değil, bu yüzden çok düşünmüyorum ötesini

dün yemekte söylediklerim o an aklıma gelenlerdi, ama çok da doğrular
sen kalendeki taşları tek tek kırıyorsun,
bense sadece baraj kapılarını açıyorum..

dün gece geldi yine aklıma
istiklalde senle elele yürüyememek,
beline sarılamamak,
olsun be, beraberiz ya...

bu sabah uyanıp sana sms attım
dün gece sen arabada uyurken çektiğim fotoğrafa baktım
dudakların, dudakların ve çenenin arası, çenen çok güzeller, estetik bu olmalı
süper yaratılmışsın sen

seni çok seviyorum,
tanıdığım kadarıyla da, tanıyacaklarımla da
çok seviyorum
aşığım ben,
ne kadar kötü olsan da seveceğim seni
evet hissettiğim bu



blog:
bloğum bana kalsın istiyorum
ilerisi içi vereceğimiz karardan sonra bloğun adresini söyleyeceğim sana.

Thursday 31 January 2008

yepyeni duygularım

çok güzel başlık seçtim

eyeopening duygularım
nasıl bişey onlar
içimi kaplayan bu şey,
bloga yazıyorum
durulmuyor
sms atıyorum
durulmuyor

kalbimde başladı,
şimdi boğazım düğümleniyor

ne yapmaliyim ben?

az önceki posttan sonra içimde tutamadıklarım

az önceki duygu selini blog dahi yatıştıramadığı için sana aşağıdaki sms i attım
bugüne kadar, elime gelenleri basmıyordum tuşlara,
akıl süzgeçinden geçiriyordum
ama bugün....
akıl süzgecim aklıma geldi,
yerim ben süzgecimi :) dedim
sonrasında olanlar aşağıda
affet beni


ben sana deli oluyorum.
çok seviyor ve delicesine asigim
hiyuu ucuyorum.
red bull gibisin,
kanalandiriyorsun beni.

bloga sigmadi bu gece dusuncelerim,
taşti, dragos sahillerine vurdu
aşk, bu olmalı...

ama ben sana,
sadece aşık olmak degil
tapmak istiyorum.
herseyim ol benim

çok mutluyummmmmmmmm

bu akşam çok mutluyum, seviyorum ben onu, aşığım
hatta aşk bayağı kalsın tapmak istiyorum ona

bişey olsun değil de,
büyüsü bozulmasın, tadı hep böyle kalsın
istemek neymiş öğreniyorum.

aşk nasıl bir enerjisin sen,
kapladın her yerimi
hep içimde kal,

delice seviyoruummm seni,
aşığım her haline
sana sarılmak,
yerlerde sarmaş dolaş olmak
evet sadece bunlar geçiyor aklımdan

o güzel yüzünü görmek
bana baktığını bilmek
bu anı, her saniye yaşamak
ufff, dayanamam sanki
kalbim dayanmaz buna

güzelliğini ifade edecek kelimeler arıyorum,
aklıma gelenlerin hiçbirini beğenmiyorum
sana, henüz keşfedilmemiş,
binlerce yıldır saklı kalmış
mitolojik kelimeler arıyorum
diğerlerini söylemek ayıp olacak sanıyorum

offf, ilk aşkımdın
platonik aşkımdım
şimdi gerçek oluyorsun
ve ben, esas şimdi ölüyorum

ölüyorum çünkü
kalbimde senden başka yer kalmadığını hissediyorum






Tuesday 29 January 2008

seni görmem lazım

2 gündür göremedim seni,
senle beraber olduğum günlerdebn sonra duygularım iyice celalleniyor, seni daha çok arzuluyor oluyorum .

bir şiir denemesi yapayım mı:

2 gündür görmedim seni
sabah kahvaltısı
masabaşı muhabbbet
koridorda rastgelme
hiçbiri olmadı ...

2 gündür görmedim seni
utangaç gözlerini
temizlemediğin rimelini
kızıl saçlarını
beyaz tenini


ama şimdi çok mutlu oldum yine. senle telefonda konuştum ya, o tatlı sesini duydum ya,
herşey çok güzel oldu yine bir anda...

adı sessiz haykırış bloğun, ileride gerekirse geçerim adsl internet hizmeti alacağım firmaya
ne alaka deme geldi işte aklıma, tutmazlar bizi aynı ekipte








sesini duymak yetmedi